UID Hollanda, UID üyelerinin ve davetlilerin katıldığı iftar programı düzenledi, iftarda 14 Mayıs 2023’te gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin önemine vurgu yapıldı.
Amsterdam’da bulunan Kristal Party Events’te düzenlenen iftara başta T.C. Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, UID Genel Başkanı Köksal Kuş, UID Hollanda Başkanı Hasan Tekten, MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Köklü, THY Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici, TNOP Başkanı Durmuş Doğan, Gazeteci-Yazar Abdurrahman Uzun, STK temsilcileri ve UID Hollanda üyeleri katıldı.
Ev sahibi olarak kürsüye gelen UID Hollanda Başkanı Hasan Tekten, ”Depremzedelerin acıları, acımızdır. İlk günden itibaren yanlarında olduk, yine yanlarında olmaya devam edeceğiz. Artık seçim atmosferine girmiş bulunuyoruz. Bu seçim, milletimizin var olma mücadelesidir. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye vizyonunun devamı niteliğinde olacaktır. Yani milletin selameti için ölüm-kalım meselesine dönüşmüştür. Bizi Suriye gibi, Irak gibi parçalamak istiyorlar. Bu oyuna gelmeyelim. Dönebileceğimiz bir vatanımız olsun diyorsanız, sandığa gidip oyunuzu kullanın” dedi.
UID Genel Başkanı Köksal Kuş; ”Bu sene Cumhuriyetin 100. yılını kutluyoruz. Bundan 100 yıl önce dedelerimiz ülkemizi karanlıktan çıkarıp cumhuriyeti kurdular ama batılı devletler bu günlerin geleceğini bilselerdi bize cumhuriyeti kurdurmazlardı. Bugün 90 milyona yaklaşan nüfusu, kendi uçağını, kendi tankını, tüfeğini ve arabasını üreten bir Türkiye var. Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gecesini gündüzüne katarak çalışması sayesinde gelecek yüzyıl Türkiye’nin olacaktır. Yani 14 Mayıs’ta vereceğiniz karar gelecek yüzyılı etkileyecektir. Avrupa Türklerinin oy kullanma oranı maalesef yüzde ellilerde kalmaktadır. Seçimde oy kullanmayan diğer yüzde ellilik kesimin de yaklaşık yüzde sekseni AK Parti seçmenidir. Sadece sizin oy kullanmanız yetmez. Tanıdıklarınızın da oy kullanmasına vesile olun.” ifadelerini kullandı.
T.C. Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ise şunları söyledi:
“Asrın felaketi bizi derinden üzdü. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.’ 6 Şubat gecesinden itibaren harekete geçip Türkiye’ye gönderdiğiniz yardımlardan dolayı devletim adına hepinize teşekkürlerimi sunuyorum. Büyükelçiliğimiz bir kriz masası oluşturdu ve yapılan yardımları zamanında yerlerine ulaştırdı. İki ay önce göreve başladım ve vatandaşlarımıza iki mesaj verdim. Birincisi 15 Mart’ta Hollanda’da gerçekleşen Eyalet Seçimlerinde oyunuzu kullanmanızdı. Artık o seçimler geride kaldı. İkinci mesajım da Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde oylarınızı kullanmanız yönünde olacak.”
Son olarak Türkiye’den misafir olarak gelen Gazeteci-Yazar Abdurrahman Uzun yaklaşık iki saat boyunca davetlilere seslendi. Katılımcıların dikkatle dinlediği Uzun’un konuşması alkışlarla sık sık kesildi.
”6 Şubat sabahı seferberlik ilan edildi ve Avrupa’da yaşayan Türkler bu seferberliğe uyarak gece yarısından itibaren yardım toplamaya, ülkemizde meydana gelen yıkımın yaralarını sarmak için koşuşturmaya başladılar. Avrupalı Türklerin verdiği mücadele iki ya da üç milletvekili çıkaralım derdi değil. Avrupalı Türklerin bir çıkar amacı yok. Ama deprem bölgesine yapılan yardımlarınız ilk günkü ruh ile, gayret ile devam etmeli.
Dedelerimiz kurtuluş savaşını vererek ülkemiz için bedel ödediler. Bugün de bizler, Anadolu’nun evlatları bu felaket karşısında bir araya gelerek bedel ödedik. Özellikle Avrupalı Türkler bu bedeli öyle bir ödediler ki, Anadolu’da Avrupalı Türklerin yardımları konuşuldu. İyi ki varsınız ! Allah yokluğunuzu hissettirmesin. Avrupalı Türkler olarak torunlarınıza anlatacağınız muhteşem bir hikaye yazdınız.
Bazıları deprem bölgelerine gidip, iki fotoğraf çektirip, duyar kasarak tekrar evlerine döndüler. Birileri bu bölgelerde bizim hikmet gözümüzü kapatmak için uğraş verdiler. Kimileri sırtlarını kandile, kimileri de para baronlarına yasladılar. Ama biz sırtımızı Kur-anı Kerim’e dayadık. O nedenle bizi kimse köle haline getiremez. Devlet bütün gücüyle felaket bölgelerindeydi. Eğer öyle olmasaydı, bütün bakanlar tekme tokat o bölgelerden atılırlardı. Ama o millet Kemal Kılıçdaroğlu’nu yuhalayarak gönderdi.
Turan birliğini oluşturma yolundayız. Ayasofya’nın açılması çok önemlidir. Çünkü Ayasofya bir sancaktır. Bundan dolayıdır ki İstanbul’daki bütün camiiler bir yana Ayasofya bir yanadır. Recep Tayyip Erdoğan bundan sonra ne kadar yanlış yaparsa yapsın, sadece Ayasofya’yı camii olarak açtığı için ölene kadar onun yanında olacağım.
Bayrağına, imanına, Kur-anına sahip çıkanların hepsi Cumhur ittifakında bulunuyor. Başkanımız Erdoğan’ın” Ben bir davanın adamıyım.” sözüne vuruldum. O dava ise; Allah’ın davasıdır. Bu davanın başında da Recep Tayyip Erdoğan bulunmaktadır. Sizden ricam herkes oyunu istisnasız olarak kullansın. 14 Mayıs’ta da tekrar seferber olmanız gerekiyor.”