Tahsin Çetinkaya kimdir?
Tahsin Çetinkaya, Den Haag şehrinde kurulan İslam Democraten (İslam Demokratlar) partisi ile Hollanda’da bir ilke imza atmış ve seçimleri kazanan ilk Müslüman kökenli siyasi partide 2 dönem üst üste seçim kazanan ve liste başındaki adayı tercihli oylarla geçerek tarihe geçmiştir.
Aynı zamanda Hollanda Türk Federasyonuna bağlı Türk İslam Kültür Vakfı başkanlık görevini üstlenen Çetinkaya, 7 yıldır Den Haag kentinin belediye meclis üyesidir.
15 Mart Eyalet seçimleri önemli
Türk toplumunun bazısı farkında değil ama 15 Mart Eyalet seçimi gerçekten önemli. Yasalar, parlamentodan onaylanması için alt eyalete geliyor. Orada da bir temsilcimiz olması lazım. Eyalete seçilip seçilmemem önemli değil. Önemli olan, bir vekil de oradan çıkarmak ki, onaylanacak veya reddedilecek yasada etkimiz olsun.
Tecrübe etmiş biri olarak şunu iddia ediyorum, bir oyun çok kıymeti var. Bir oy bazen çok müthiş bir rolü oluyor. Dolayısıyla DENK Partisi olarak biliyorsunuz her tarafta varız. Eyaletlerde de çok arkadaşımız seçildi. Ama senatoya bir vekil vermemiz lazım. Bu benim düşüncem.
Ben kendime oy istemiyorum. DENK Partisi’ne oylarını kullanmaları lazım. Bugün büyük çapta, küçük çapta elbette diğer partiler kadar DENK Partisi’nin de hataları olabilir. Kişisel hatalar da olabilir, grup hataları da olabilir. Ama şunu da kimse inkar edemez; DENK Partisi’nin dile getirdiği meseleleri şu anda kimse dile getiremiyor. Çok güzel netice de alıyoruz. Müthiş bir ilerleme var. DENK Partisi parlamentoya gerçekten yeni bir imaj kattı. Ayrıca DENK Partisi en çalışkan parti şu anda. Bunu rakamlarla da ifade edebiliyoruz. Müthiş bir ahenk var çalışmalarında. Bizler de, diğer kurumlarda sorumlu insanlar olarak bunu daha ileri götürmeliyiz. Yarınki nesillere sağlam bir altyapı vermeliyiz ki, bizden sonraki nesiller bunu sağlam bir şekilde devam ettirebilsin. Sağlam bir altyapısı olmayan partiler bugün var, yarın yok. Ama ben DENK’e öyle inanıyorum ki, artık buranın kalıcı bir partisi.
Burada da toplumun sahip çıkması gerekiyor. Ve toplumun şu hatadan uzaklaşması lazım, yarın belki hiçbir Türk olmayabilir o partide. Yine bizim partimizin o olması lazım. Çünkü bu parti sadece ideoloji ve etnik yapıysa hitap etmiyor. Yeri geliyor Peygamber Efendimize yapılan hakaretlere karşı duruyor, yeri geliyor Türkiye’ye yapılan hakaretlere karşı duruyor, yeri geliyor Filistin davasına sahip çıkıyor, yeri geliyor Karabağ Azerbaycan meselesine açık ve net bir şekilde sahip çıkıyor, yeri geliyor ayrımcılığa uğrayan vatandaşlarımıza sahip çıkıyor. Bunun bizim kalıcı partimiz olması gerektiğini düşünüyorum.