Rotterdam’da düzenlenen ‘Misafir İşçi Olarak Tanımlanan Birinci Kuşak’a saygı/vefa etkinliğine yoğun katılım oldu, programda duygusal anlar yaşandı.
18 Aralık ‘Uluslararası Göçmenler Günü’nde, Rotterdam’ın Zuid Bölgesindeki Het Gemaal Salonu ve Afrikaander Parkta, emekleriyle Rotterdam’ın yeniden inşasına katkıda bulunan o dönemin misafir işçilerini (birinci kuşağı) anma etkinliği düzenlendi.
Rotterdam Belediyesi ile Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu adına Ömer Hünkar Ilik ve Zeki Baran tarafından düzenlenen etkinliğe İşçi Partisi/Yeşil Sol Grubundan 2 Milletvekili, DENK Partisi Rotterdam Meclis üyeleri, ülkesel ve yerel birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
Het Gemaal Salonu’ndaki anma toplantısı, birinci kuşaktan Faslı bir misafir işçinin kızı olan Hanan Cherif tarafından sunuldu. Anma Toplantısında üç misafir İşçi örnek olarak anıldı.
Türkiye’den Karabey Baran 1970 yılında, Fas’tan Abderrahmane Ryahi1969 yılında ve İspanya’dan Juan Atnau Esteller 1962 yılında Rotterdam’a gelip, çalışmaya başlamışlar. Karabey son anda hastalandığı için, Juan Atnau Esteller yıllar önce 62 yaşında erken emekliliğine 3 ay kala vefat ettiği için toplantıda bulunamadı. Belediye başkan Yardımcısı bu iççilerin yerine çocuklarına birer buket ve Rotterdam Belediyesinin armasının olduğu seramikler takdim etti.
-Hepimiz Rotterdam’lıyız-
Anma toplantısında kendisine söz verilen Belediye Başkan Yardımcısı Faouzi Achbar, Rotterdam kentinde 190 farklı ülkeden gelen insanın birlikte yaşadığına vurgu yaptı. Göreve ilk geldiğinde katıldığı bir toplantıda sürekli gerçek Rotterdam’lılar tanımının kullanıldığını ve bunun üzerine çok düşündüğünü söyledi. Hiç kimsenin kendisini gerçek Rotterdam’lı, başkalarını gerçek olmayan Rotterdam’lı diye ayırmaya hakkının olmadığına dikkat çekerek ekledi: “Bu kentte yaşayan hepimiz Rotterdam’lıyız.”
Belediye Başkan Yardımcısı (Refah, Toplum, Spor ve Dijital Kapsayıcılıktan sorumlu) Faouzi Achbar’ın konuşması, katılımcıların göz yaşlarının akmasına neden oldu.
Faouzi Achbar: “Babam da misafir işçi olarak Fas’tan Rotterdam’a çalışmaya ilk gelenlerdendi. Bu kolay olmadı.Babam önce İspanya’da, sonra Fransa’da çalışmış. Ardından Hollanda’nın Almanya sınırındaki bir madene işçi olarak gelmiş çocuklarına daha iyi bir gelecek kurmak için.” Sözün burasında kendisini ağlamamak için zor tutan Achbar’ın iki dakika süren sessizliği salondaki bir çok davetlinin gözlerinden yaşlar akmasına sebep oldu. Sessizliği alkışlanan Belediye Başkan Yardımcısı Achbar, “İzninizle konuşmamın bu bölümünü atlamak istiyorum, yoksa çok uzun sürecek bu konuşma”, diyerek konuşmasını şöyle tamamladı: “Demem o ki: 190 farklı kökenden hepimiz Rotterdam’lıyız.”
İOT Başkanı ve Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu Üyesi Zeki Baran, “Bugün Uluslararası Göçmenler Günü. Biz de misafir işçileri anmak için bir aradayız. Tanıdık bir hikaye bu: 50’lerin sonundaki, ekonominin aşırı büyümesi Rotterdam’da işçi sıkıntısını doğurdu ve babam gibi genç erkekler de iş arıyordu. 1960-1974 yılları arasında Yunanistan, Portekiz, İtalya, İspanya, eski Yugoslavya, Türkiye ve Fas gibi ülkelerden binlerce işçi Rotterdam’da çalışmak üzere işe alındı. Bugün, bu öncülerin torunları olan yaklaşık yüz yirmi bin insan Rotterdam’da yaşıyor. Yani kentteki her 5 kişiden birisi. Babam da 1970 yılında çok para biriktirmek ve hızlı bir şekilde geri dönmek için Rotterdam’a kendi başına gelen bir misafir işçiydi. Benim gibi göçmen kökenli insanların topluma her düzeyde katkıda bulundukları bir gerçektir. Farklı meslek erbabı olarak her alanda topluma katkı sunuyoruz. Bu çeşitlilik Rotterdam’ın gücüdür. Benim 3 çocuğum ve 3 torunum var. Bunlar, temelleri misafir işçiler tarafından atılan Rotterdam’ın geleceğidir.” dedi.
Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu Yöneticisi Ömer Hünkar Ilık ise şunları söyledi: “İçinde misafir işçilerin çocuklarının yer aldığı bir portre kitabı yayına hazırlama sürecindeyim. Misafir işçilerin çocukları, 1970’lerden itibaren aile birleşimi yoluyla Rotterdam toplumunda görünür hale geldi. Bu nesil çoğunlukla başka bir ülkede doğdu ama Rotterdam’da büyüdü.Bu kuşak misafir işçi dönemi hakkında en taze kişisel deneyim ve hatıralara sahipler. Misafir işçilerin çocukları uzun yıllar kuşaklar arası ve kültürel çatışmalarla, kan, ter ve gözyaşı dökerek ve genellikle önlerine çıkarılan engeller nedeniyle dolambaçlı yollardan geçip, toplumsam yaşamın merdivenini tırmandılar ve önemli görevlere geldiler. Bu neslin, bugünün Rotterdam’ını şekillendiren birçok girişimci temsilcisi var. Örnek olarak bu günün sunucusu Hanan, Zeki ve Belediye Başkan Yardımcısı Achbar gibi…Bu yüzden ikinci neslin sesini duyurmanın zamanı geldi. Burada bir çağrım var. Hala özel hikayeleri olan misafir işçilerin çocuklarını arıyorum. Onları tanıyorsanız, lütfen bana bildirin.”
Anma toplantısından çıkan davetliler Rotterdam Zuid’te yer alan ve göçmen kökenlilerin yoğun yaşadığı bir bölgedeki Afrikaander Park’a yürüdüler. Parkta 2013 yılında açılışı yapılan Misafir İşçi Anıtı’na, yanlarında getirdikleri ışıkları, çelenkleri ve çiçekleri bıraktılar.